Doğa yürüyüşü notları 1

Hep söyleriz,"Doğa yürüyüşü" demek birinin peşine takılıp akşama kadar kafanı yerden kaldırmadan koşturmak demek değildir diye... Doğa sevgisi,açık havada spor yapma tutkusu yanında, işin bir de sosyal boyutu var ki, biz  işte o sosyal boyutuna da yürüyüş kadar  değer veren bir grubuz. İşte size bunun ispatı. Aramıza bu hafta ilk defa katılan iki sevgili dostumuzun kaleminden 29 Ekim Pazar günü yaptığımız doğa yürüyüşü notları... Önce Hülya Karam arkadaşımızın yazdıkları :

Merhaba Dostlar 

Dostlar diyorum, çünkü dün yalnız başına katılacağımdan dolayı biraz korka korka bindiğim servisten akşam hakikatten yeni Dostlar edinmiş olarak indiğim için öncellikle bu hazzı Sizlerle paylaşmak istedim.Daha önce katıldığım başka bir dağcılık grubundakiler birazda artık kemikleşmiş ve birbirlerini tanıyan bir grup oldukları için yeni gelenler ile aralarına mesafe koyuyorlardı. Ama başta Zeynel Bey olmak üzere Patikatrekteki arkadaşlar herkese çok candan ve içten yaklaştılar ve beni de hemen kendi aralarına kattılar, bunun için teşekkürlerimi ve selamlarımı iletirim kendilerine.  Sabahtan başlayıp günümü ve gözlemlediklerimi Sizlerle paylaşmak istiyorum; öncelikle çok rahat bir dolmuş, babacan bir şoför, güler yüzlü arkadaşlar ile başladığımız yolculukta zaten sabah mahmurluğu diye bir şey yoktu, hele serviste hemen arkamda oturan sevgili Cem ve eşi Güzin hemen bendeki yalnız katılacağımdan dolayı var olan şüphelerimi anında ortadan kaldırdılar. Bu şen şakrak başlayan yolculuğumuza benim için hepsi yeni olan kişiler katıldılar ama hepsinden yayılan pozitif enerji dalgası hemen beni de kapsamı alanlarına dahil ettiler.

Rahat bir yolculuktan sonra vardığımız Kemalpaşa  Yukarı Kızılca Köyünde önce bir kahvaltı molamız oldu, çok samimi bir ortamda geçen kahvaltıdan sonra Mahmut Dağına tırmanmak için yola koyulduk, çok neşeli bir tırmanış oldu, öncelikle şansımıza hava tırmanış için çok müsaitti ve sağ olsunlar Ali Bey ve Birol Bey yoldaki çeşitli muzurlukları ve esprileri ile zaten çalışmakta olan bacak kaslarımızın yanı sıra gülme kaslarımızı da bol bol çalıştırdılar, bu gün sadece bacak kaslarım değil, yüz kaslarımda tutuldu ise, bunları bu iki tatlı insana borçluyum. Mollamızda ateş yakıldı, sucuklar, sosisler cız bız edildi, çaylarımızı sevgili Zeynel Bey kendi elleri ile demledi, ben tabi daha önceki grupta böyle paylaşımcılığa şahit olmadığım için tedbirli gelmemiştim, ama ortak bir sofrada şölen havasında geçen yemekten baya hoşlandım. 

Gidiş rotarımızdan değişik bir güzergahı izleyerek, kah kestane toplayıp, kah doyumsuz manzarayı içimize çekerek ve türkü, marşlar seslendirerek ve Zeynel Beyin fıkraları ve Ali ve Birol Beylerin atışmaları ile neşelenerek indiğimiz köyde verdiğimiz akşam sefamızdaki çayların tadı da bir başkaydı hani, tabi buna tatlı sohbetler, şakalaşmalar, takılmalar da eklenince kimsenin pek eve dönesi gelmedi desem abartmış olmam hani. 

Ama gün burada bitti diyenlere inat, günün taçlandırılması geri dönüş yoluna saklanmıştı sanki, önce şiir ile yapılan açılışta çok güzel bir ses tonuna sahip Cem bey başta olmak üzere fasıllar, potporiler, türküler ile çok güzel noktaladık yolculuğumuzu. 

Ben şimdi haftayı iple çekiyorum, inşallah yağmurda olmaz ve bu güzellikler yeniden yaşanır, ha aklınızda olsun, benim gibi yeni olanlar yürüyüşe katılayım mı katılmamayım mı diye hiçbir endişe taşımasınlar, yeter ki gelirken pozitiv enerjilerini evde unutmasınlar, gerisi kendiliğinden geliyor ve bakarsınız haftaya yürüyüşe dair övgüleri yeni bir üyemiz dile getirir. 

Sevgili Dostlar, birazda kendi grubumun reklamını yapayım burada, benimde İzmir'lilere yönelik kurduğum bir paylaşım ve dostluk grubum var, özellikle İzmir'deki kültür ve sanat gündemini takip, Türkiye üzerinde oynanan oyunlara dair aydınlatma ve güzel paylaşımlardan oluşan ve ara sıra fasıl geceleri, eğlenceler, şiir dinletileri, tekne gezileri vesilesi ile bir araya geldiğimiz bir paylaşım platformu. Eğer üye olurken yahoo üzerinden bir mail adresi alırsanız, resimlerimize ve başka güzelliklere de erişebilirsiniz. 

Ayrıca tüm şiir sevenleri Cumartesi günleri saat 14 itibarı ile bir araya geldiğimiz, kah kendi şiirlerimizi seslendirdiğimiz, kah ödül almış arkadaşlarımızla o keyfi yaşadığımız, kah hayata dair felsefik boyutlara varan sohbetlerimiz ile geçirdiğimiz "Şiir Atölyesi" adlı toplantılarımıza bekliyoruz, bu kurslar ödüllü şair sayın Veysel Çolak idaresi altındadır ve şiir amatörlerine çok yardımları dokunmaktadır.

Yerimiz. Karşıya Soğukkuyudaki benzincinin hemen arkasındaki Ziya Gökalp Kültür Merkezi, genelde 13.45 de arka avluda toplanmaya başlıyoruz, toplantı yerimiz sinema salonudur.Bundan sonra daha sık görüşmek ümidi ile herkese güzel bir hafat dilerim   

Sevgiyle kalın  

Hülya

-----------------------------------------------------------

VE SEVGİLİ OGUZ'UN NOTLARI :

 Merhaba arkadaşlar,

 Sizlere ilk deneyimimden bahsetmekistiyorum. Aslında hep aklımda olan ve hep istediğim şeydi dağcılık ve onunla ilgili herşey.Bu ilk dağcılık deneyimimi patikatrek gibi çok sıcak bir grupta yaşamak çok isabetli oldu benim için. Daha ilk maceramız 'MAHMUT DAĞI.. aslında çok acemice başladı.Bu, pazar günü erken saatte kalkmak ve Burak'ın illaki kahvaltı yapma telaşıyla yanımıza hiçbirşey almamamızla,dolayısıyla diğer arkadaşlardan otlanmakla devam etti.Ama bu heyecanımı daha da arttırdı ne de olsa her şey beleşti.Öyle güzel geçtiki günüm çevreme anlatacak bir sürü anı oldu ve de aramızda kalsın bazı şeyleri de abarttım.Ama en güzeli'o zirvede yapılan sucuk ve sosis  partisi'bunu beni tanıyanlara ve bilenlere abartmadan anlatmak en azından onlar için haksızlık olurdu.Aslında onlarda biliyordu ki,sizlerin karşısında müthiş bir iştah ve doymaz bir insan yani 'ben'vardım.Ayrıca daha ilk tanışmamız olmasına rağmen çok sıcak davranan Filiz'in yaptığı o şakşukayı, başarıya ulaşacağına inandığım bir stratejiyle Birol abiden daha fazla yeme düşüncem,yine Birol abi tarafından anlaşıldıysa da adil bir paylaşım gerçekleşti.Tabii ki bu bize gösterdi ki grubun aşçısı Filiz olacaktı ve ne mutlu bize.Filiz bize tekrar şakşuka  yap lütfen.

Eeee!  gelelim hocamız Zeynel abiye,bizi öyle yakın karşıladıki, gerçekten iyi bir ekip olma ruhu hemen oluştu bende.Ayrıca kendisinin o muhteşem,mantar kokusunu bulmaya sahip burnu ve ekipteki liderliği çok iyiydi.Ali abinin o nadide sesiyle benim dağ yürüyüşüme ekstra gaz vermesi,Dilek'in güzel sesiyle söylediği türkülerle beni rahatlatması,Hülya ablanın o şiirsel yanı ve bir insanın dağa çıkarken bile güzel olunabileceğini gösterme aşkı,Caner'in istediğinde ortaya çıkardığı muhteşem enerjisi ve ateş yakma yeteneği, Cem'in,tırmanışta benim tıkandığım noktada kendisininde tıkanmasıyla beni kurtarmasını ve acayip derecede mantar resmi çekme merakını, eşinin ona verdiği müthiş desteği ve diğer arkadaşların yakınlığını anlatmak ve yaşamam çok güzel bir anıydı.

Ayrıca şunu da söylemek istiyorum;Birol abi bana hala bir adrenalin borçlusun. Hepinize bana güzel bir gün yaşattığınız için teşekkürler.  

OĞUZ